Güz mevsiminin ikinci ayı ekim, yağmurla başladı. Güz yeli de sabah akşam ırgalayıp duruyor bahçenin tüm kızlarını.
Bahçıvan hanım buna “rüzgârın bitkilerle dansı” diyor ve ekliyor: “ Uzun, ince, esnek dallarınla seni rüzgârda seyrederken farklı kişiliklere bürünüyorsun; kimi zaman sarkan dallarınla yerde bir şeyler süpürür gibi yapıp yavaşça ve kıvrılarak dallarını yukarıya kaldırıyor, dal uçlarındaki çiçeklerle avuçlar iç içe bakacak şekilde önce dua, sonra açılıp kucaklama duruşuna geçerek ayin yöneten şamana dönüşüyorsun; kimi zaman belden büzgülü, geniş bürümcük etekliğinin ucundaki kelebekler vals dönüşlerinde uçuşuyor; bazen ince uzun parmaklarına taktığın kastanyetle eteğini savurarak dönen İspanyol dansözü kılığına giriyor, kimi zaman da saçı başı çözüp, çektiği acıyı dövünerek yaşayan bir ağıtçıya evriliyorsun.”
Güzün güzel günlerine rüzgâr partnerimle uyum sağlayıp ona farklı bir güzellik katmak, benim için memnuniyet verici.
Bahçenin güneşe âşık kızlarından biriyim ben de. Doğrudan güneş almalıyım, güneş ışınlarını iliklerimde hissetmeliyim. Suyu sevmekle birlikte, susuzluğu da kaldırabilirim.
Gövdeden çıkan dallarımın uçlarında yer alan çiçeklerimden biri açarken, miadını dolduranlar dökülür. Bu döngü 3-4 ay gibi bir süreyi kapsadığı için dallarım uzadıkça uzar.
Çoğaltılmam çok kolay; erken baharda sürdüğüm yeni sürgünleri, geçirgen olmak kaydıyla, toprağa diktiğinizde kendimi hiç naza çekmeden köklenirim. Tohumdan da zahmetsizce çoğalırım. Çılgın saçlarımı dikkate alırsak diğer bitkilerden yer isteyen bir yapım var. “Geniş yerlere dikilmelisin” diyor Bahçıvan hanım. O, rüzgarla yaptığım kişilikli dansımı doya doya seyretmenin en güzel biçiminin tek başına dikilmekten geçtiğini belirtiyor.
Havalar iyice soğuyup bahçe “ tarumar olunca” yerden 10-15 cm yükseklikte, saçlarım kesiliyor. İlkyazda belki 15-20 sürgünüm oluyor. Bahçıvan hanım, bahçenin küçük ölçekli olması ve benim saçlarımın uzun ve sarkık olması sebebiyle tek bir sürgün bırakıp diğerlerini keserek kontrolü sağlıyor.
Beyaz ve pembe olarak iki renk seçeneğiyle bahçeyi şenlendiriyoruz. Pembelerde ton farkı oluştu bu yıl. Tohumdan çoğalmadan ya da toprak farkından olsa gerek.
Türkçede ismime rastlayamadı Bahçıvan hanım. Hadi bana “ismimle müsemma” bir adlandırma yapın!
Çok tatlısın,bizden isim istiyorsun sana şunu söyleyebilirim ;Saçlarıma ak düştü sana ad bulamadım……….
BeğenBeğen
Ben gaura olarak kalsam daha iyi.
BeğenBeğen